Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
                                              WİLKOMMEN İN DEUTSCHLAND      Göç; Ekonomik, toplumsal, siyasi vs. sebeplerle bireylerin veya toplulukların bir ülkeden başka bir ülkeye, bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine gitme işi, taşınma, hicret, muhaceret. (Türk Dil Kurumu) Entegrasyon ise; İnsanların bir toplumla bütünleşmesini, o topluma uyumunu anlatmak için sık sık kullanılan bu sözcüğün anlamı kısaca bütünleşme ve uyumdur.     Wilkommen in Deutschland (Almanya’ya Hoşgeldiniz) filmini göç ve entegrasyon çerçevesinde incelemeye çalıştım. Film, 1950’li yıllarda Almanya’ya işgücü için göç eden YILMAZ ailesinin etrafında şekilleniyor. Ailenin Almanya’daki uyum süreci, yaşadığı zorluklar ve kültür değişimini ele alacağım.   Yasemin Şamdereli’nin yönetmenliğini yaptığı film, 61. Berlin Uluslararası Film Festivalinde ise bölüm...

AVRUPA BİRLİĞİ GÖÇ POLİTİKASI

    Göç, bir insanın yaşamının gelecekteki bir bölümünü geçirmek üzere tamamen veya geçici bir süreliğine bir yerleşim yerinden bir başka yerleşim yerine yerleşmek amacıyla yer değiştirmesidir.   Göç olgusu, 21.Yüzyılda yapılan engellere rağmen artarak devam etmektedir. Günümüzde göçmen sayısı Dünya nüfusunun %3’ü kadardır. (175 milyon) Bu göçmen sayısına, yasal olmayan yollardan göç eden insanların sayısı eklenmemiştir. Dünya’da en çok göçmen barındıran ülke ABD’dir. (35 milyon)    Dünya nüfusunun 1 milyar civarında olduğu 1800’lü yıllardan başlayarak 19. yüzyıl sonlarına kadar milyonlarca Avrupalı ekonomik fırsat, dini ve politik özgürlük arayışı ile Kuzey ve Güney Amerika kıtasına göç etmişlerdir. 20. Yüzyılın başlarına kadar devam eden bu göç hareketinde yaklaşık 60 milyon Avrupalının Yeni Dünya ya göç ettiği görülmüştür     1973 yılında başlayan ekonomik kriz sonrasında da Batı Avrupa ülkelerinin, işgücü ilişkili göç hareketlerini dramatik o...

TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ

    25 Mart 1957 yılında 6 devlet (Fransa, Batı Almanya, İtalya, Belçika, Hollanda, Lüksemburg) Roma Antlaşması’nı imzalayarak, bağımsız bir uluslararası örgüt olan Avrupa Ekonomik Topluluğu’nu kurdular.      Türkiye bu topluluğa kurulmasından 19 ay kadar kısa bir süre içerisinde dönemin başbakanı Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı’mız Fatin Rüştü Zorlu’nun girişimleri ile başvuruda bulunmuştur. Fakat müzakereler 27 Mayıs 1960’ta gerçekleşen askeri darbe ile kesintiye uğramıştır. Türkiye’nin başvurusu 3 yıl sonra kabul edilmiş ve Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasındaki hukuki temeli oluşturan ve üyelik koşulları gerçekleşinceye kadar geçerli olacak olan Ankara Anlaşması 12 Eylül 1963 yılında imzalanmış, anlaşma 1 Aralık 1964 yılında yürürlüğe girmiştir. Anlaşmaya imza atan dönemin Başbakanı İsmet İnönü, Avrupa Birliği’ni şu sözle anlatmıştır: ‘Beşeriyet tarihi boyunca insan zekasının vücuda getirdiği en cesur eser’    13 Kasım 1970 tarihin...